“Yeni Bir Lider” Tal Garih

'LEXUS İLE GEZİYORUZ" BÖLÜMÜMÜZÜN BU AYKİ KONUĞU ALARKO ŞİRKETLER TOPLULUĞU'NUN ÜÇÜNCÜ KUŞAK TEMSİLCİLERİNDEN TAL GARİH...

Tal Garih, Alarko Grubunun üçüncü kuşak temsilcilerinden... Türkiye'nin en köklü Gruplarından olan Alarko Şirketler Topluluğunda Stratejik Planlama Müdürü olarak görev yapıyor... 33 yaşında genç, pozitif ve oldukça da enerjik bir isim. 2007 yılında Virginia Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Psikoloji bölümlerinden çift anadalla mezun olan Tal Bey, sonrasında Yüksek Lisans eğitimini ise New York Üniversitesi, İşletme ve Politika alanlarında onur listesine girerek tamamlamış. Alarko'daki misyonu dışında Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Öğretim Üyesi olmakla beraber Yenibirlider Derneği'nin de Yönetim Kurulu Üyeliği'ni yürütüyor... 2010 yılından bu yana, Alarko bünyesinde çeşitli görevlerde bulunan Tal Bey, dedesi rahmetli duayen iş insanı Üzeyir Garih'in izinde başarılı çalışmalarıyla da dikkat çekiyor...

Gentleman: Siz Alarko Grubunun 3'üncü kuşak temsilcilerindensiniz. Sizi biraz tanıyarak başlayalım.
Tal Garih: Öncelikle sizinle bir arada olmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğumu belirtmek isterim. Kısaca kendimi anlatamam gerekirse, 33 yaşındayım. Bu 33 yılın 22 senesini beş farklı ülkede, 11 yılını da Türkiye'de geçirdim. Alarko Şirketler Topluluğunda Enerji ve Turizm alanlarında çeşitli görevler yürüttükten sonra şu an Holding'in Stratejik Planlama Müdürü olarak çalışıyorum ve ekibimizle birlikte şirketimizin geleceğini şekillendiriyoruz. Alarko'da sorumluluğumun yanı sıra, Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesinde Yönetim Kurulu Başkanı ve öğretim üyesiyim. Son üç senedir üniversitenin MBA programlarında Global Stratejik Yönetim kursunda ders veriyorum. Bununla beraber, Üniversite'nin İşletme Fakültesi'nde standart ve prosedürlerinin kuvvetlendirilmesine yönelik özel sektörden oluşan çok kıymetli bir takımla çalışmalar sürdürüyoruz ve işletme eğitiminin geleceğini yeniden uyarlıyoruz. Bunların yanı sıra, arkadaşlarımla beraber Yenibirlider Derneği'ni yönetiyoruz. Bu derneğin amacı Türkiye'nin yeni nesil iş dünyası ekosistemini oluşturmak. Potansiyeli yüksek olan gençlere imkanlar, olanaklar ve alt yapılar sunuyoruz. Türkiye'nin önde gelen özel şirketleri, çeşitli STK'lar ve devlet kuruluşlarıyla ortak projeler yürütüyoruz. Tüm çalışmalar bir arada keyifli ve manalı bir şekilde ilerliyor.

G: Alarko Şirketler Topluluğu'nda şu anda Stratejik Planlama Müdürü olarak görev alıyorsunuz. Neler sizin için öncelikli?
T.G: Yalnızca anlık yangınlara odaklanmaktan ziyade, ekibimizle şirketimizin geleceğini çiziyoruz. Üç, beş, on sene sonra nerede olmamız gerekiyor ve bu doğrultuda neler yapmamız gerekiyor? Nasıl sistemler kurmamız gerekiyor? Nasıl süreçler ve nasıl bir kültür oluşturmamız gerekiyor? gibi soruların cevapları üzerinde çalışıyorum. Tüm iş geliştirme süreçlerini de stratejik planlama müdürlüğünün altında konsolide ettik. Böylelikle iş geliştirmeye sadece fınansal açıdan değil stratejik açıdan da bakar hale geldik. Maalesef dünyadaki şirketlerin sadece yüzde 21’inin geleceği yönetmeye yönelik strateji departmanları var, şirketlerin çoğunluğu maalesef sadece acil işlere odaklanıyor. Her iş acil... Fakat acil işler kadar önemli işlere de vakit ayırmamız gerekiyor. Bağlılık duygularına, kültüre, eğitime odaklanmak, çalışanların vizyonunu geliştirmek ve geleceği şekillendirmek için zamanı yakalamamız gerekiyor. Örneğin şirketimizin dijital dönüşüm projesi ile ilgileniyorum. Yeni pozisyonumda bu doğrultuda çok anlamlı çalışmalar yürütüyoruz.

G: Alarko Şirketler Topluluğu Türkiye'nin önemli gruplarından biri. Hangi alanlarda şu an faaliyetleriniz var?
T.G: Holding olarak enerji, müteahhitlik, turizm, iklimlendirme ve gayri menkul sektörlerinde faaliyetlerimiz var. Enerjide çeşitli kaynaklardan elektrik üretimi, ticareti ve dağıtımı, İklimlendirmede klimayı icat eden Carrier şirketi ile ortaklık, turizmde Hillside markamız, GYO şirketimiz ve müteahhitlikte metro, otoyol ve arıtma tesisleri gibi alt ve üst yapı projelerinin inşaasını sürdürüyoruz.

G: Grup olarak bu yılı nasıl geçirdiniz?
T.G: Ülkemiz ve dünyanın ekonomik konjonktürleri zor günlerden geçiyor olsa da çoğu hedeflerimizi yakaladık ve önemli projeler tamamladık. En önemlisi 1320 MW kurulu güce sahip Karabiga Termik Santrali'nin tam kapasite ile enerji üretmeye başlaması oldu.Tahhuüt Grubumuz Batı Çin — Batı Avrupa Otoyol Projesi'nin bir parçası olan Büyük Almati Çevre Yolu Projesi Sözleşmesini imzalayarak, 50 ay sürecek olan yapım sürecini başlattı. Bu proje Kazakistan'daki ilk büyük ölçekli PPP (Kamu Özel İşbirliği) olma özelliğini taşıyor ve EBRD ile IFC gibi önemli uluslararası fınans kuruluşlarının destekleriyle hayata geçiyor. Bu yeni projeye ilaveten İstanbul ve Ankara Metro inşaatlarının değişik fazlarındaki teslimler ve ilerlemeler devam ediyor. Sanayi ve Ticaret Grubumuz'da Alarko Carrier, ulusal ve uluslararası alanda birçok ödül aldı. Üst üste 3. kez iklimlendirme sektörünün en itibarlı markası seçildi. Hillside Beach Club'ın ziyaretçilerine yıllardır verdiği başarılı ve kaliteli turizm hizmeti, British Airways'in verdiği Mükemmellik Sertifikası ile taçlandırıldı. Özellikle böyle dönemlerde iyi risk analizi yaparak yumurtaları sepetlere dağıtarak ilerlemekte fayda olduğunu düşünüyoruz. En büyük olmaktansa sağlam ve güvenilir olmayı tercih ediyoruz. Bu doğrultuda sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.

G: Yeni sektörlere girmeyi düşünüyor musunuz? Geleceği nasıl görüyorsunuz?
T.G: Bizim robotlarla yarışmamız ilerde mümkün olmayacak. Fakat yapay zekanın sahip olamayacağı özelliklerimize yatırım yaparsak, bize her zaman ihtiyaç duyulacağından emin olabiliriz. Biz de şirket olarak insan gücümüzü, bilgimizi ve yatırım felsefemizi endüstri 4.0 kavramlarına yönelik uyarlayarak bildiğimiz alanlarda gelişmeye ve öncü olmaya devam edeceğiz. Örneğin güneş, hidro ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklanıyoruz, fırsatları değerlendiriyoruz. Kurumsal hafıza ve değişim yönetimi anlayışlarını harmanlayıp bir karma içerisinde bütünleştiriyoruz. Muhtelif öncü düşünce kuruluşları, 2033 yılına kadar mevcut iş kollarının neredeyse yarısının tamamen yok olup yerlerine yenilerinin türeyeceğini öngörüyor. Bu doğrultuda ciddi planlamalar yapmak elzem. Yedi yıl sonra iş gücünün yüzde 76'sını milenyallerin, Y ve Z nesillerin oluşturması bekleniyor. Bu sebeple organizasyonların gençleri tanıma ve onlara göre şekillenmesinin önemi gün geçtikçe artacak. 2020 yılında, yani sadece iki yıl içerisinde, Amerika'nın iş gücünün yüzde 43 ünün freelance çalışanlardan oluşacağı öngörülüyor. Bu çok güçlü bir rakam, gittikçe açık yetenek ekonomisine doğru gidiyoruz.

G: Tekrar sizinle ilgili sorulara dönecek olursak siz Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Öğretim Üyesisiniz. Bu tarafınızı da dinlemek isteriz...
T.G: MBA ve executive MBA programlarında son üç senedir Global Stratejik Yönetim dersleri veriyorum. Üniversite'de çok vizyoner bir kadro var. Türkiye'deki eğitimi daha iyi bir yere taşımak için aslında Amerika'yı yeniden keşfetmemize gerek olmadığını anladık. Princeton, Harvard, NYU gibi dünyanın en iyi eğitim kurumlarını inceliyorken bu okulların Graduate School of Business'larında özel sektörden önemli kişilerden oluşan yönetim kurulu oluşumlarını gözlemledik. Bu kişiler hem öncü üniversite ve öğrencilere değerli yönlendirmeler yapıyor, hem de özel sektörle akademik dünya arasında bir bağ oluşmuş oluyor. Biz de Bahçeşehir Üniversitesi'nin İşletme Fakültesi'nde çok güçlü bir özel sektör heyetinden oluşan yönetim kurulu oluşturduk. Bu yönetim kurulunun çalışmaları iki buçuk senedir faal ve ciddi bir ivme kazandı. Şimdi de geleceğin eğitimiyle ilgili 'Nasıl bir MBA ?' adında bir kitap yayınlıyoruz. Ayrıca müfredatı yeniliyoruz, Endüstri 4.0 derslerini de entegre ediyoruz. Kısacası MBA programını yenileyip güncelliyoruz. Bunun haricinde farklı projeler yürütüyor da olsak, yapılan yenilikler arasında en önemlisi özel sektör temsilcilerinin MBA programlarında dersler veriyor olması ve MBA programlarını idari yönden şekillendirmeleri.

G: Yenibirlider Derneği'nin de yöneticilerindensiniz. Yenibirlider Derneği'ni bizlere anlatır mısınız? Neler yapıyorsunuz?
T.G: Bu derneğin kurucuları kuzenim Cem Garih ve Kerem Kamışlı. Onların vizyonu ve kuvvetli icracı ekibimizle Üniversite öğrencilerine çeşitli alanlardan oluşan kurumsal destekçilerimizle staj imkanları sunuyoruz. Kurumsal destekçilerimizde çalışan otuz yaşlarında olan ve üst yönetime değerlendirilen genç profesyoneller seçiyoruz ve Boğaziçi Üniversitesiyle özel tasarlanmış sertifikalı liderlik gelişim programını yürütüyoruz. Genç profesyonellerin ve stajyerlerin hem mentor, hem mentee konumunda Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin Yönetim Kurlu Başkanları'ndan veya koordinatörlerden çapraz eğitim ve mentorluk almalarını sağlıyoruz. Ayrıca yaşam koçlarıyla birebir gelişim programları, söyleşiler, liderlik kampları ve kültürel geziler düzenliyoruz. Yenibirlider'de çok sayıda kişiye dokunmaktansa, az kişiye etkili bir şekilde yön vermeye çalışıyoruz ve tüm paydaşlarla işbirliği içerisinde ilerliyoruz. Dernek kurulalı 6 sene oldu, altı senedir nice değerli kişi ve kurumlar yeni nesil iş dünyası ekosistemini kurma hayalimize ortak oldular.

G: Tal iş dışındaki vakitlerini nasıl değerlendirir? Hobilerinizden bahseder misiniz bizlere biraz?
T.G: Doğada vakit geçirmeyi seviyorum. Benim için köpeklerimle ormanda, sahilde yürümek en büyük keyif. Spor olarak Yoga ve Kung fu yapıyorum. Ayrıca mümkün olduğunca seyahat edip dünyayı keşfetmeye önem veriyorum. Farklı kültürler ve insanlarla bir arada olmaktan zevk alıyorum. Tabii ki de sevdiklerime, kitaplara, kişisel gelişime, müziğe ve bazı TV programlarına da vakit ayırıyorum.

G: Sohbetimizi otomobille kapatalım. Ne tür araçlara binmeyi seversiniz? Otomobilinizde aradığınız özellikler nelerdir?
T.G: Günün sonunda önemli olan A'dan B'ye konforlu ve güvenli bir şekilde ulaşmak. Güvende hissetmek insanın en temel içgüdülerinden biri. Hayatta göze batmamak da önemli, nazara inanırım... Aynı zamanda algı ve duruş da özellikle iş hayatında önem taşıyor. Lexus da başarılı bir marka. Şimdi Apple, Amazon ve Google gibi şirketler bu alanda yatırım yapıyor. Yakın gelecekte 'paylaşım ekonomisi' dediğimiz kavram teknolojiyle birlikte ulaşımı da ciddi bir şekilde etkileyecek.